Daha önce ki yazımda Beşiktaş maçı öncesinde Antalyaspor galibiyetinin öneminden ve süreçten bahsetmiştim. Nitekim süreç öylede işledi. Beşiktaş maçından da umutluydum çünkü Beşiktaş en kötü sezonlarından birini yaşıyordu. Ama korkaklığın faturasını Beşiktaş kesti.
Ardından Türkiye Kupası maçı ve Efeler takımına karşı alınan farklı galibiyet ve ardından Çaykur Rize galibiyeti peş peşe oynanan 3 maçtan 2’sini kazanmak takımın morali ve galibiyet alışkanlığı için çok önemliydi. Özellikle hakemin verdiği kararla haftaya damga vuran maçta Gaziantep FK’nın rakibine karşı aldığı üç puan gelecek acısından çok önemli. Çünkü bu yıl 4 takım küme düşecek. Bunu daha öncede hatırlatmıştım, süreç içerisinde hatırlatmaya devam edeceğim.
Gaziantep FK’nın maçı haftaya damga vuran maçlardan biriydi nedenine gelince verilen penaltı kararı. Kural olarak doğru verilen bir karardı. Ancak futbolcunun yaptığı hata Hakem Ali Şansalan tarafından uzun süre algılanamadı. Penaltı kararı birazda taraftar baskısıyla geldi.
Futbolda şaibenin şikenin konuşulduğu bir haftada böyle bir hata çok su götürebilirdi. Allah’tan forma renkleri sarı-kırmızı, siyah-beyaz veya sarı-lacivert değildi. Bu üç takımın maçlarından birinde böyle bir hata yapılsaydı. Emin olun ülke gündemi değişmişti. Futbolun biraz art niyetten ve art niyetli kişilerden arınması gerekiyor. Futbolu biraz doğasına bırakmak lazım VAR-A VAR gibi teknolojik müdahaleler futbolun genlerindeki dengeyi şaşırttı. Bu teknoloji dahi bizim futbolumuzun tartışılmasının önüne geçilemedi. Neyse biz tekrar kendi takımımıza yönelelim.
Çaykur Rize karşısında alınan galibiyetle puanımızı 12’ye bulunduğumuz yeri ise 13. sıraya çıkardı. Bu tablo hem futbolcuyu hem de şehri psikolojik olarak rahatlattı. Umarım bu çıkış 11 Kasım Cumartesi günü Alanyaspor karşısında oynanacak maçta da devam eder. Bu arada Türkiye Kupası’ndaki rakibimizde Etimesgut Belediyespor kulübü oldu. Karşılaşma 5-6-7 Aralık tarihleri arasında Gaziantep’te oynanacak. Hem lig de hem de kupada ilerlemeye devam.